Dünya genelinde en yaygın kan kanseri ve çocuklarda en sık görülen üçüncü kanser türü olan lenfoma, günümüzde yaklaşık bir milyon kişinin yaşamını etkiliyor.Lenfomaya dair en önemli bulgulardan biri, erken teşhis ve genetik tarama.
Haber Giriş Tarihi: 10.11.2024 16:04
Haber Güncellenme Tarihi: 10.11.2024 16:04
Kaynak:
IGF
İSTANBUL (İGFA) - Dünya genelinde 1 milyon kişiyi etkileyen lenfomada erken teşhis umut veriyor.
Genetik testlerin lenfoma hastalığının tedavi başarısını önemli ölçüde artırdığını ifade eden Avrupa Tıp Uzmanları Birliği Nadir ve Tanısız Hastalıklar Komitesi Başkanı Prof. Dr. Serdar Ceylaner, “Genetik yatkınlıkların incelenmesiyle lenfoma riskinin önceden belirlenebileceğinin farkında değiliz.” dedi. Lenfoma belirtilerinin genellikle boyun, koltuk altı veya kasık bölgesinde ağrısız şişlik, açıklanamayan kilo kaybı, gece terlemeleri ve sürekli yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ifade eden Prof.Dr. Serdar Ceylaner, bu belirtilerin, diğer hastalıklarla da karıştırılabileceğinden, lenfoma tanısında biyopsi ve görüntüleme testleri gibi yöntemlerin kritik rol oynadığını söyledi. Prof.Ceylaner, genetik testlerin kullanımının, bu tanının doğrulanmasında ve hastalığın türüne göre spesifik tedavi planlarının oluşturulmasında büyük katkı sağladığını vurguladı.
GENETİK TARAMA İLE LENFOMAYI ÖNCEDEN TESPİT ETMEK MÜMKÜN
“Günümüzde, genetik yatkınlıklar üzerinden hastalıkların önceden tespit edilmesi mümkün hale gelmiştir.” diyen Ceylaner, lenfoma gibi kanser türlerinde, bireylerin genetik profillerinin incelenmesinin, yüksek risk taşıyan kişilerin erken dönemde belirlenmesini ve bu bireylerde koruyucu hekimlik uygulamalarının devreye alınmasını sağladığını kaydetti. Ceylaner, “Ailede lenfoma öyküsü olan bireyler, genetik taramalar sayesinde hastalığa yatkın olup olmadıklarını öğrenebilir ve buna göre yaşam tarzlarını şekillendirebilirler.” dedi.
Lenfoma tedavisinde genetik analizlerin uygulanmasının, kanserin türüne göre en etkili tedavi yöntemlerinin seçilmesini sağladığını belirten Prof. Ceylaner, genetik testlerin sadece lenfoma alt tiplerini belirlemekle kalmayıp, tedavi sürecinde hangi ilaç ve yöntemlerin daha etkili olacağına dair bilgi verdiğini söyledi.
Lenfoma tedavisinde genetik testlerin, tedavi planının kişiselleştirilmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Ceylaner şunları kaydetti:
"Hastanın genetik profili, hangi tedavi yöntemlerinin daha etkili olacağını belirlemeye yardımcı olur. Örneğin, belirli genetik mutasyonlar, bazı tedavilere daha iyi yanıt verirken, diğerlerine direnç gösterebilir. Bu nedenle, genetik bilgiye dayalı tedavi planları, hastanın tedaviye yanıt verme oranını artırır ve yan etkilerin minimize edilmesine olanak tanır.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Lenfomada erken teşhis umut veriyor
Dünya genelinde en yaygın kan kanseri ve çocuklarda en sık görülen üçüncü kanser türü olan lenfoma, günümüzde yaklaşık bir milyon kişinin yaşamını etkiliyor.Lenfomaya dair en önemli bulgulardan biri, erken teşhis ve genetik tarama.
İSTANBUL (İGFA) - Dünya genelinde 1 milyon kişiyi etkileyen lenfomada erken teşhis umut veriyor.
Genetik testlerin lenfoma hastalığının tedavi başarısını önemli ölçüde artırdığını ifade eden Avrupa Tıp Uzmanları Birliği Nadir ve Tanısız Hastalıklar Komitesi Başkanı Prof. Dr. Serdar Ceylaner, “Genetik yatkınlıkların incelenmesiyle lenfoma riskinin önceden belirlenebileceğinin farkında değiliz.” dedi. Lenfoma belirtilerinin genellikle boyun, koltuk altı veya kasık bölgesinde ağrısız şişlik, açıklanamayan kilo kaybı, gece terlemeleri ve sürekli yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ifade eden Prof.Dr. Serdar Ceylaner, bu belirtilerin, diğer hastalıklarla da karıştırılabileceğinden, lenfoma tanısında biyopsi ve görüntüleme testleri gibi yöntemlerin kritik rol oynadığını söyledi. Prof.Ceylaner, genetik testlerin kullanımının, bu tanının doğrulanmasında ve hastalığın türüne göre spesifik tedavi planlarının oluşturulmasında büyük katkı sağladığını vurguladı.
GENETİK TARAMA İLE LENFOMAYI ÖNCEDEN TESPİT ETMEK MÜMKÜN
“Günümüzde, genetik yatkınlıklar üzerinden hastalıkların önceden tespit edilmesi mümkün hale gelmiştir.” diyen Ceylaner, lenfoma gibi kanser türlerinde, bireylerin genetik profillerinin incelenmesinin, yüksek risk taşıyan kişilerin erken dönemde belirlenmesini ve bu bireylerde koruyucu hekimlik uygulamalarının devreye alınmasını sağladığını kaydetti. Ceylaner, “Ailede lenfoma öyküsü olan bireyler, genetik taramalar sayesinde hastalığa yatkın olup olmadıklarını öğrenebilir ve buna göre yaşam tarzlarını şekillendirebilirler.” dedi.
Lenfoma tedavisinde genetik analizlerin uygulanmasının, kanserin türüne göre en etkili tedavi yöntemlerinin seçilmesini sağladığını belirten Prof. Ceylaner, genetik testlerin sadece lenfoma alt tiplerini belirlemekle kalmayıp, tedavi sürecinde hangi ilaç ve yöntemlerin daha etkili olacağına dair bilgi verdiğini söyledi.
Lenfoma tedavisinde genetik testlerin, tedavi planının kişiselleştirilmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Ceylaner şunları kaydetti:
"Hastanın genetik profili, hangi tedavi yöntemlerinin daha etkili olacağını belirlemeye yardımcı olur. Örneğin, belirli genetik mutasyonlar, bazı tedavilere daha iyi yanıt verirken, diğerlerine direnç gösterebilir. Bu nedenle, genetik bilgiye dayalı tedavi planları, hastanın tedaviye yanıt verme oranını artırır ve yan etkilerin minimize edilmesine olanak tanır.”
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler